yahu |
Arapça yāhū ياهو "hitap ünlemi, ey!" sözcüğünden alıntıdır. |
|
Yahudi |
Arapça yahūdī يهودى "Yehud kavmi ve dini" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük İbranice aynı anlama gelen yhūdī יהודי sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Yəhūdāh "Yakub'un dördüncü oğlu ve İsrailoğullarının 12 aşiretinden en güçlü olanın kurucusu" özel adından türetilmiştir. Bu sözcük İbranice #ydh ידה "övme, medhetme" kökünden türetilmiştir. |
|
yahut |
Farsça yā χod ياخوَد "veya (bağlaç)" deyiminden alıntıdır. Farsça deyim Farsça yā يا ve Farsça χod خوَد "hatta, bizzat, ta kendisi" sözcüklerinin bileşiğidir. |
|
yak |
İngilizce yak "Tibet sığırı, bos grunniens" sözcüğünden alıntıdır. İngilizce sözcük Tibetçe gyag sözcüğünden alıntıdır. |
|
yak|mak1 |
Eski Türkçe yak- "yaklaşmak, (el) dokundurmak, (yağ, merhem) sürmek" fiilinden evrilmiştir. Eski Türkçe fiil Eski Türkçe yaġu- "yaklaşmak" fiili ile eş kökenlidir. |
|
yak|mak2 |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) Eski Türkçe: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073]ol anıŋ ewiŋe ōt yakturdı [[evinin yakılmasını emretti ve ateş yaktı]] Kıpçakça: [ Ebu Hayyan, Kitabu'l-İdrak, 1312]yaktı: aṣlā'ş-şay fi'n-nār [bir şeyi ateşte yaktı] Türkiye Türkçesi: [ Kadı Burhanettin, Divan, 1398 yılından önce]cān yaχıben oduna ten yolına χāk ideyim Köken Eski Türkçe yazılı örneği bulunmayan *yak- "ateş yakmak" biçiminden evrilmiştir. Ek açıklama Yalın hali ETü kaydedilmemiştir; ancak karş. Eski Türkçe yağız "yanık", yaktur- "ateş yaktırmak", yaktu "ışık". Dönüşlü anlam taşıyan Eski Türkçe yan- fiilinin *yağın- biçiminden evrilmiş olması gerekir. Benzer sözcükler türkü yakmak, yakılmak, yaktı Bu maddeye gönderenler yağır, yağız, yağma, yakar-, yakı, yakın-, yakıt (akaryakıt), yan- (yanardağ, yangın) 03.08.2015 |
|
yaka |
Eski Türkçe yaka "yan, kıyı, sınır" sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe yak- "yaklaşmak, yanına gelmek" fiilinden Eski Türkçe +A ekiyle türetilmiştir. |
|
yakala|mak |
Türkiye Türkçesi yaka sözcüğünden Türkiye Türkçesinde +lA- ekiyle türetilmiştir. |
|
yakamoz |
Yeni Yunanca diakamós διακαμός "deniz yüzeyinde ışıltı" sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Yeni Yunanca diakéō διακαίω "(içinden) tutuşmak, parıldamak" fiilinden türetilmiştir. Bu sözcük Yeni Yunanca kaíō καίω "yanmak" fiilinden dia+ önekiyle türetilmiştir. |
|
yakar|mak |
Eski Türkçe yakar- "yalvarmak" fiilinden evrilmiştir. |
|
yakı |
Eski Türkçe yakıġ "yaraya sürülen bir tür ilaç" sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe yak- fiilinden Eski Türkçe +I(g) ekiyle türetilmiştir. |
|