yalaz |
<< OTü yalabız/yalawız alev < OTü yalabı- alevlenmek, parlamak +Uz |
|
yalçın |
< TTü yalav/yalın parıltı +çIn < TTü yal- yanmak, parlamak |
|
yaldız |
≈ ETü/TTü yulduz parıltı, yıldız |
|
yalelli |
~ Ar yā lallī يا للّى nakarat sözü, laylom |
|
yalı |
~ OYun yiáli γιάλη sahil, deniz kıyısı, özellikle kıyı kumsalı [mod. gialós] << EYun aigialós αιγιαλός a.a. |
|
yalım |
KTü: [ Codex Cumanicus, 1303] << OTü yalın/yalım alev, parıltı < ETü yal- yanmak, parlamak +In Not: "Parlamak, yanmak" anlamında ETü ve TTü yal-, yalabı-, yul-, yaldra-, yıldra- biçimleri görülür. ETü yaşu-/%iyışı- ve yaru- (a.a.) biçimlerinin bunlarla bağlantısı muğlaktır. • Moğ cali "alev" Türkçeden alıntı olmalıdır. Benzer sözcükler: yalın, yalınlanmak, yalınlandırmak, yalkın 03.08.2015 |
|
yalın |
<< ETü yalıŋ çıplak < ETü yalın- soyunmak, soyulmak +I(g) |
|
yalıt|mak |
< TTü yalın- soyunmak |
|
yallah |
~ Ar yā-llāh ياالله ya allah |
|
yalnız |
<< ETü yalıŋuz/yalŋus yalnız < ETü yalıŋ a.a. +Uz |
|
yalpa |
< ? |
|