yamçı |
<<? OTü yamçi ulak, haberci |
|
yamrı yumru |
< TTü yaŋıl- yanılmak, eğrilmek |
|
yamuk |
<< TTü yaŋıl- yanılmak, eğrilmek |
|
yamul|mak |
<< TTü yaŋıl- yanılmak, bozulmak, eğrilmek |
|
yamyam |
~ Fr/İng niam-niam/iam-iam Güney Sudan'da insan eti yediği rivayet edilen bir kavim, Azande'ler |
|
yan |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << OTü yan taraf, canip ≈ ETü yan kalça kemiği, özellikle kemik başı ≈? ETü yan- dönmek Not: Kutaḏġu Bilig'deki iki kuşkulu örnek dışında "bedenin yanı, canip" anlamında ETü örneği görülmez. Ancak karş. ETü yaŋak, yama-. Benzer sözcükler: yan bakmak, yan çıkmak, yan dönmek, yan yana, yanal, yanaz, yancı, yandan çarklı, yanlı, yansız Bu maddeye gönderenler: yama- (yama, yamaç, yamak, yamalak), yanak, yanaş-, yandaş, yanıl- (yamul-, yanılgı, yanılsa-, yanlış), yanpiri 03.08.2015 |
|
yan|mak |
<< ETü-OK yān- parlamak, yanmak << ETü *yağın- < ETü *yak- ateş yakmak +In- |
|
yanak |
<< ETü yaŋak iki yanın her biri, çene kemiğinin iki kanadı < ETü yan- dönmek +(g)Ak |
|
yanardağ |
|
|
yanaş|mak |
< OTü yana- yanına gelmek +Iş- < OTü yan |
|
yandaş |
< TTü yan +dAş |
|