zengin |
~ Fa sangīn سنگين taştan yapılmış, murassa, ağır, pahalı < Fa sang سنگ taş +īn |
|
zenit |
~ Fr zénith astronomide göğün en yüksek noktası, başucu ~ Ar samtu-r-raˀs سمت الرأس başucu, düz yukarı < Ar samt سمت yön, taraf |
|
zenne |
< Fa zan زن kadın |
|
zeplin |
< öz (Luftschiff) Graf Zeppelin Luftschiffbau Zeppelin AG tarafından 1928'de imal edilen yönlendirilir uçuş aracının adı < öz Ferdinand von Zeppelin Alman sanayici (1838-1917) |
|
zer |
~ Fa/OFa zar زر altın << EFa *zarna- a.a. ≈ Ave zari- a.a. << HAvr *ǵʰelh₃- (*ǵʰel-) parlamak, altın |
|
zerdali |
[ Hızır Paşa, Müntehab-ı Şifa, <1400] ~ Fa zardālū زرد ألو «sarı erik», kayısı, prunus armeniaca § Fa zard زرد sarı (≈ Ave zairita- a.a. ) + Fa ālū آلو erik cinsi meyvelerin genel adı Not: Esasen "kayısı" demek iken 20. yy'da "bir tür küçük taneli kayısı" anlamını kazanmıştır. 30.08.2017 |
|
zerde |
~ Fa zarde زرده 1. sarı renk, sarı şey, altın gibi, 2. safran << OFa zardak a.a. |
|
zerdeçal |
~ Fa zardeçāv/zardeçūb زرده چاو/زرده چوب Hint safranı denilen bir tür sarı baharat § Fa zarda زرده sarı + Fa çūb/çōb چوب çubuk |
|
zerk |
~ Ar zarḳ زرق [#zrḳ faˁl msd.] ... mızrak saplama < Ar zaraḳa زرق 1. azrak gözlü idi, gözünü belertti, kör idi, 2. mızrak sapladı |
|
zero |
~ Fr/İng zero sıfır ~ İt zefiro/zero a.a. ≈ OLat zephirum a.a. ~ Ar ṣifr a.a. |
|
zerre |
~ Ar ḏarra(t) ذَرّة [#ḏrr faˁla(t) mr.] karınca, tohum, partikül, felsefede atom < Ar ḏarra ذَرَّ saçtı, özellikle tohum saçtı |
|