zillet |
~ Ar ḏilla(t) ذلّة [#ḏll fiˁla(t) msd.] düşkünlük, aşağılanma, zül < Ar ḏalla ذَلَّ düşkün idi, aşağılandı |
|
zilyet |
~ Ar ḏī'l-yadd ذى اليدّ elinde tutan, İslam hukukunda bir malın tasarrufuna fiilen sahip olan kimse § Ar ḏī ذى sahip + Ar al-yadd اليدّ el |
|
zilyon |
~ İng zillion çok büyük belirsiz sayı < İng million |
|
zimmet |
~ Ar ḏimma(t) ذِمّة [#ḏmm fiˁla(t) mr.] 1. borç sözleşmesi, özellikle bir aşiretin koruması altına girme sözleşmesi, 2. kefalet, sorumluluk < Ar ḏamma ذمّ kınadı, ayıpladı |
|
zimmi |
~ Ar ḏimmī ذمّى [nsb.] 1. birinin zimmeti veya himayesi altında olan, bir aşiretin korumasına sığınan, 2. İslam hukukuna tabi gayrımüslim < Ar ḏimma(t) ذمّة [#ḏmm] garanti, kefalet +ī |
|
zina |
[ Kutadgu Bilig, 1069] ~ Ar zināˀ زناء [#zny fiˁāl msd.] gayrimeşru cinsel ilişkiye giren ~ Aram zənā זְנָא [#zny] zina etti, gayrımeşru ilişkiye girdi ≈ İbr zānāh וָנָה [#zny] a.a. Not: Karş. Aram zənōth "zina", zənīthā "zina eden", İbr zōnāh "fahişe". Benzer sözcükler: veledizina, zaniye 01.04.2015 |
|
zincifre |
~ Ar/Fa zancafr/zincifr زنجفر kızıl renkli bir mineral ve bundan elde edilen boya, civa sülfit ~ Aram zngūprā/sūngprā זנגופרא/סונגפרא a.a. ~ Fen |
|
zincir |
~ Fa zancir/zincīr زنجير zincir << OFa zangīl a.a. |
|
zindan |
~ Fa zindān زِندان hapishane << OFa zēndān 1. silahhane, cephane saklama yeri, 2. zindan < OFa zēn silah (≈ Ave zaena a.a. ) |
|
zinde |
~ Fa zinde زنده canlı, diri << OFa zīvandag a.a. < OFa zīvistan yaşamak, canlı olmak +anda << HAvr *gʷih₃-wó-s (*gʷī-wó-s) < HAvr *gʷei̯h₃- (*gʷei̯o-) canlı olmak, yaşamak |
|
zinhar |
~ Fa zinhār/zinahār زنهار aman! sakın! (ünlem) § Fa az [bileşik adlarda] +den (edat) + Fa nahār نهار korku, vehim, bela, sakınacak şey |
|